Boyun Fıtığı Hastalığı Tedavisi Ve Belirtileri
Boyun Fıtığı Boyun, baş, sırt ve kollarda kendini gösteren ağrı ile uyuşma hissiyatı, boyun fıtığının belirtileri olabiliyor. Bu durumun ilerlediği hastalarda bacaklarda güç kaybı ve idrarını tutamama gibi problemlere yol açma olasılığı oldukça yüksektir. Boyun fıtığı tedavisinde gerektiğinde protez yani yapay disk takıldığında tedavi edilebiliyor.
Boyun fıtığı neden oluyor ?
Bildiğiniz üzere omurganın boyun kısmı, boyun omuru olarak bilinen kısım yedi adet kemikten oluşmaktadır. Omurların arasında da, boynun hareketlerini sağlayan diskler yer almaktadır. Disklerin, içeriğindeki su ve kolajen yapı sayesinde omurga, yani kemiklerin üzerine binen yükü minumuma indiriyor . Bunun yanı sıra, iki kemik dokunun birbirine sürtünmesini de engelliyor. Yaşlandıkça veya genç yaştaki hastalarda boyun yeterince önemsenip korunmadığı zamanlarda da için, disk dokusu suyunu kaybedip daha sert bir hale geliyor. Vücudun yükünü taşıyan bu disk dokusu dejenere olduğu zaman “boyun fıtığı” hastalığı başlıyor. Bu fıtıklar iki şekilde gelişebiliyor. Gençlerde diskin dış kısmındaki küçük yırtıklardan, içteki yumuşak kısım dışarı çıkıyor. Yaşlılarda ise omur yapısı bozulduğu için, omurlar üzerinde küçük kemik çıkıntıları meydana geliyor. İçerideki yumuşak yapının veya kemiklerin normal yapısının bozulması sonrasında ise omurilik veya kola giden sinirlerin üzerine baskı yapmasıyla hastanın şikayetleri başlıyor.
Boyun fıtığının belirtileri nelerdir ?
Boyun fıtığı olan kişilerin en önemli şikayeti dayanılmaz ağrılar oluyor. Hastalığın ilk döneminde ağrı boyunda hissediliyor. Bazen başa ve sırta doğru da nüks edebiliyor. Daha sonra kollara uzanan sinirlere olan sert baskıyla birlikte kollarda, parmaklara kadar inen şiddetli ağrı ve uyuşmalar ile ortaya çıkıyor. Bir süre sonra sinirin baskı altında kalmasına bağlı olarak kuvvet azalması başlıyor. Tedavi edilmeyen hastalığın ilerlemiş safhalarında ise, omurilik baskı altında kalınca bacaklarda hissizlik ve idrar kaçırma gibi oldukça tehlikeli bir döneme giriliyor. Hastaların hekimlere anlattığı belirtiler çok tipik olarak bu ağrıyı tarif ediyor.
Boyun fıtığı tanısı nasıl koyulur ?
Boyun Fıtığının kesin anlamanın tek yolu, muayene ve MR çekilmesiyle saptanıyor. Benzer şekilde boyun ve kol ağrısı yaşatan diğer rahatsızlıklardan ayırıcı muayenenin yapılması, tedavi planlaması için oldukça önem arz ediyor. Aynı şekilde ağrılara yol açan boyun omurlarını tutan tümör veya enfeksiyonların gözden kaçmaması için de, muayene ve radyolojik incelemelerin tamamının yapılması gerekiyor.
Boyun fıtığı olan hangi hastalara ameliyat öneriliyor ?
Boyun fıtığının iyileştirme sürecindeki cerrahi işlem her hastaya yapılmıyor. Genellikle ağrı kesiciler, hareket kısıtlamaları ve fizik tedavi yeterli oluyor. Kollarda ve parmaklarda ilerleyici kuvvet kaybı olan hastalar ise en sık cerrahi tedavi uygulanan hasta grubunu oluşturuyor. Bunun yanı sıra, eğer fıtık kola giden sinir yanında omuriliğe de baskı yapıyorsa hasta ameliyat ediliyor. Eğer bir hasta ilaç tedavisi ve fizik tedavi yöntemlerinden fayda görmüyorsa, ağrı ve uyuşukluk yakınmaları günlük hayatını etkileyecek şekilde devam ediyorsa, kuvvetsizlik veya omurilik basısı olmasa da ameliyat ile sonuç alınabiliyor. Bununla beraber omurga kemiklerinde kayma, omurgada tümör veya enfeksiyon olan hastalara da yine cerrahi tedavi uygulaması şart.
Boyun fıtığı ameliyat yöntemleri nelerdir ?
Boyun fıtığında yapılan cerrahi işlemlerde amaç, omurilik ve sinirler üzerindeki baskıyı en aza indirmek veya yok etmek. Çünkü hasta boyun ağrısı, kol ağrısı, kolda uyuşma ve güç kaybı gibi şikayetlerinden azat edilmiş oluyor. Günümüzde uygulanan ileri cerrahi müdahaleler sayesinde boyun fıtığında büyük ölçüde çözüm sağlanabiliyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ameliyatlar uluslararası boyutta yapılıyor boynun ön yüzünde, genellikle sağ taraftan 3–4 cm.’lik kesik ile yapılabiliyor. Ameliyat sırasında kullanılan mikroskop ile fıtıklaşmış olan disk bölgesi çıkartılıyor.
Kollara giden sinirlerin etrafındaki kemikler ise açılarak sinir gevşetiliyor. Disk boşaltıldıktan sonra omurların çökmemesi, ileride gelişebilecek deformitenin önlenmesi ve sinirin geçtiği alanın genişletilmesi için o bölgeye kemik veya titanyumdan yapılmış kafes konuluyor. Uzun yıllar cerrahi operasyonlarda greft ve kafesler kullanıldı. Günümüzde de tüm dünyada da yaygın olarak kullanılmaya devam edilmektedir. Bu teknikte, hastalarda bir zamandan sonra iki omur arasında birbiri üzerinde kemik kaynaması gelişiyor ve cerrahi işlem uygulanan alandaki iki omur arasındaki hareket tamamen yok oluyor.
Boyun hareketleri diğer omurlar tarafından desteklenmiş oluyor. Geçmişten Günümüze yapılan bazı araştırmalarda, kemiklerin sabitlenmesinin ardından ileri ki yıllarda diğer komşu sağlam omurlarda fıtık oluşması riskinin daha yüksek olduğu saptandı. Yapılan ameliyat sonrasında iki eklem arasında hareketin korunmasının önemli olduğu da vurgulanıyor. Bu görüşler sayesinde, son 10 yılda hem ülkemizde hem de dünyada boyun fıtığı ameliyatlarında protez kullanımı fazlasıyla yaygınlaştı.
Protez yani yapay disk boyun fıtığı olan her hastaya uygulama yapılır mı ?
“Protez” veya “yapay disk”olarak adlandırılan bu parçaların omurgaya uygulanmasının amacı, diz veya kalça protezlerinde ki ile aynı biçimde oluyor. Bilindiği gibi kemikler arası hareket, eklemler sayesinde gerçekleşiyor. Hem diz hem de kalça eklemindeki sorunlarda konulan protezlerin amacı, sorunlu kısmı çıkartarak hem hastalığı tedavi etmek hem de kemikler arasındaki hareketin sürekliliğini sağlamaktır.
Boyun fıtığı cerrahi işlemlerinde protez kullanılmasıyla, fıtıklaşan disk dokusu temizlendikten sonra iki omurun birbirinin üstüne çökmesi engelleniyor. Hareketlerinizi kısıtlı yapan sistemlerin tam aksine, omurlar arasında hareket korunuyor.
Ameliyatta konulan protez ile omurgadaki hareketin korunması sağlanınca, ilerleyen aylar ve yıllar içinde diğer omurlarda yeni fıtık gelişme riski daha da azalıyor. Füzyon, yani omurlarda kaynama yöntemi ameliyatlarından sonra 2–3 hafta boyunluk verilerek hastanın boyun hareketlerine özen göstermesi istenirken, protez kullanılan hastalarda böyle sıkıntılar yaşanmıyor. Hastalar, 10 gün sonra iş başı yapabiliyor.
Yukarıda bahsettiğim olguların tamamı hastalığın başlangıcı ve tedavi süreçleri olarak anlayabilirsiniz. Bu rahatsızlığa yıllardır sahip olan birisi olarak yazıya dökmek ile zorlanmayacağımı biliyorum amacım bu hafife alınan hastalığın bir nebze olsun önemini dile getirmek elbette. Her Hastalıkta geç kalınmışlıkta daha kötü safhalara gelindiği gibi Boyun fıtığında da zaman geçtikçe acılarınız dayanılmaz bir hal alıyor önemli olan ilk ağrıları çektiğiniz zaman bir rehber ışığında yardım almanız gerekmektedir.
Ben orta seviyede yetiştim ağrılarım artık acı verici bir boyuta geçmişti koluma vuruyor sırtıma yayılıyor bacaklarımda güçsüzlük hissediyordum ama bu belli aralıklarla karşıma çıktığı için geniş septumlu kas gevşetici ve ağrı kesiciler ile duraksatabildiğimi zannedip Doktora biraz geç kaldım yaşımın verdiği avantajlarda vardı tabi.
Cerrahi müdahale gerekmediğini öğrendiğimde çok rahatlamıştım fizik tedavi sürekli hareket ve bir kaç dikkat ile aşabileceğim söylendi ve bu saatten sonra hayatıma sınırlandırılmalar getirmiş gibi oldum. Bu süreçte ani boyun hareketleri yapılmaması gerekiyor yaptığım zaman ise Korkuluk gibi kala kalıyordum tamamen kısıtlanıyor bir yere döneceksem vücudumun tamamı ile dönüş sağlamam gerekiyordu. Ellerim demir gibi kaskatı kesiliyor üşüme hissediyordum.
Hayatıma getirdiğim kısıtlamalar ve Fiziksel tedaviye verdiğim önem ile bu rahatsızlığımı en aza indirgemiş bulunmaktayım. Herşeyin Başı Sağlık Sağlığın Başı Dikkat Hayatınız değerli Riske Atmayın. Gerektiği yerde gerektiği kadar yatırım yapabilirsiniz kendinizi rahatlatma adına sizin için doğru olan masaj koltukları modellerinden satın alarak ağrılarınızı en aza indirgeyebilirsiniz.